Görülemeyen riskler krizleri meydana getirir. Risklerin görülememesinin ana nedeni de basiretsiz yöneticiler ve/veya yola çıktığı zamandaki değerlerini unutmuş ve elindeki imkanların başını döndürdüğü patronlardır.
Hızla değişen ve giderek sertleşen ticari hayatta ayakta kalmak hem çok zor, hem de çok güçlü bir iradeye sahip liderliği zorunlu kılıyor. Bunu yaşadığımız sayısız örneklerden görmüş ve anlamış durumdayız.
Risk algılanmazsa işletme bakar kör demektir, hangi çukura düşeceğini bilemezsin. Krize girmemenin yolu riskleri tespit için sürekli tetikte ve sorgulayan bir yönetim yapısı oluşturmaktan geçmektedir..
Ama bir kez krize girildiğinde, normal bir hastalıkla mücadele ederken yapılan işlemlerle bir kaza anında yapılan operasyonel işlemler nasıl farklılık gösteriyorsa, kriz ve kaosta da her şey çok farklı gelişmektedir ve müdahale yöntemleri de çok farklı olmak zorundadır.
Çünkü, işletme diğer işletmelerin yanında sessizleşir koskoca binalar soğuk bir hapishane gibi bir hal alır. Yüzlerce binlerce işçi ve personelin ortasında ne yapacağını bilememenin karar verememenin derin sessizliği içine girer ve anlamsız bir hal alır.
Dün aynı yemekhanede neşe içinde yemek yiyen neşesi sönük gelir size. Hâlbuki aynı insanlar aynı şekilde yemeklerini yerler ama sizde hiçbir his uyandırmaz. Koca bir boşluğa bakar gibi bakarsınız meydanda çalışanlara.
Dün işleri yürütmesi için görevlendirdiğiniz çalışanlarınızın nelerle zaman harcadığını görüp boşa geçirdikleri zamanı anlamaya başlarsınız. Aynı zamanda bir uyanışın başlangıcıdır bu ortamlar.
Görülemeyen riskler krizleri meydana getirir. Risklerin görülememesinin ana nedeni de basiretsiz yöneticiler ve/veya yola çıktığı zamandaki değerlerini unutmuş ve elindeki imkanların başını döndürdüğü patronlardır.
İşte kriz ve kaos işletmelerde tam da bu travmatik durumu meydana getirir.
İşletme yönetiminde böyle dönemlerde demokratik kurallar geçerli olamaz. İşletme koşullarına uygun bir yönetim yapısı oluşturulmaz ise kriz anında herkes çözümü birbirinden bekleyerek krizi sadece derinleştirirler.
Her kriz yaşayan şirket, kuruluş, işletme, hissedar hep bir beklenti içine girer: “bu sorunları hemen çözecek bir sihir olsa ve ben işime odaklanabilsem...”
Elimizde bir sihir yok ama krizin gelişini daha henüz erken evrelerinde iken bilimsel olarak ortaya koyabilecek bir tecrübe bilgi, birikim ve teşhis metodolojisine sahibiz ve bunu uygulayabilecek sahada deneyimli kurt bakışlı kılavuzlarımız var.
Şimdi sizi her noktası emek, çile, gözyaşı ve haysiyetli bir mücadeleyle geçen ve hamurunda kılavuzluk yatan bir kültürün eseri gerçek bir yolculuğa çıkarmak istiyoruz.
Öyle bir kılavuz hayal edin ki; bilge ve dert ortağı olsun,
Şirketinizin yaşadığı krizlere ; (yönetim, üretim ,teknik, finansal ve hukuksal) entegre olarak sorunun tamamını çözecek bir yaklaşımla hizmet versin,
Plaza katlarında ahkam kesmek yerine, sizinle işletmenizin içinde tüm sorunları yaşayarak size rehberlik etsin,
Öyle bir kılavuz hayal edin ki; bilge ve dert ortağı olsun,
sizinle işletmenizin içinde tüm sorunları yaşayarak size rehberlik etsin,
üretimden satın almaya, finanstan üst yönetime kadar sorunları tespit ettikten sonra kenara çekilmesin, doğru yol ve yöntemleri işin içine girerek bizzat işçi gibi uygulasın ve süreçler düzelene kadar işin peşini bırakmasın,
Nasıl olurdu?
Her patron ayrı bir kişiliğe sahiptir, her işletmenin yapısı farklıdır ve herbirinin çözümü de farklı olmalıdır diyerek size özel çözümler üretebilsin,
İşletmenin tüm operasyonel süreçlerini analiz edip sorunları tespit ettikten sonra kenara çekilmesin, doğru yol ve yöntemleri işin içine girerek bizzat işçi gibi uygulasın ve süreçler düzelene kadar işin peşini bırakmasın, bir daha aynı hataların yapılmaması için tüm tedbirleri alsın,
Tüm dünyada işletmeler yönetim hataları nedeniyle krize sürüklenirler; Bunun nedenide işletme sahiplerinin veya yöneticilerinin yanlış tercihleri ve iş yapış biçimleridir. Sizi, aileniz, işletmenizi duygusallıktan uzak bir şekilde tahlil edip size uygun iş yapma biçimi ve yöneticilerin belirlenmesine yardımcı olsun,
Hizmet aldığınız üçüncü tarafları (avukat,mali müşavir,teknik danışmanlar…vs) iyi tahlil edip, işletmeniz için doğru çözüm ortakları olup olmadıklarına karar vermenize yardımcı olsun,bununla da yetinmesin performanslarını sürekli denetlesin,
Yönetemediğiniz nakit akışı yüzünden sürüklendiğiniz dar boğazda doğru nakit yönetim metodlarını ekibinizle birlikte uygulasın, düşük maliyetli alternatif finans kaynaklarına erişim konusunda kılavuzluk etsin,
Işletmenizin satınalma süreçlerini baştan sona kontrol etsin yanlış satınalmalar nedeniyle yaşadığınız kayıpları telafi etmene destek olsun ve sonrasındada iyi bir takip sistemi kurarak olası hataların önüne gecmenize yardımcı olsun,
Aksayan üretim nedeniyle yetiştiremediğiniz müşteri sparişleri yüzünden yaşadığınız sorunlara çözüm üretsin,üretim darboğazlarını aşmanızda size kılavuzluk etsin.
Faaliyet gösterdiğiniz ülkelerdeki kanun ve yönetmelikleri bilsin ve uluslararası faaliyetlerinizde kamu ve özel sektör kurumları ile yaşayacağınız olası krizleri yönetecek kabiliyete sahip olsun.
Farklı ülkelerdeki işletmeleriniz için uluslararası ilişki ağı ile geniş bir coğrafyada iş yapma ve çözüm üretme kapasitesine sahip olsun.
Ama bunlarla da yetinmesin.
Sizden sonra işletmelerinizi yönetecek yeni neslin bu işletmeleri yönetmek için uygun bireyler olup olmadığına karar vermenize yardımcı olsun ve onların her birinin kariyer planlamasının yapılarak, bu plana uygun olarak eğitim almalarına, yetişmelerine, tecrübe kazanmalarına yardımcı olsun ve bunun için aile anayasası dahil olmak üzere koruyucu tüm yasal tedbirleri alarak işletmelerimizin hayatiyeti için olmazsa olmaz işlemleri yürütürken size yardım etsin,
Tüm bunlardan sonrada krizlerin tekrar yaşanmaması için olası risklerin tespiti ve önleyici tedbirlerin alınmasından sorumlu olarak işletmenizi sürekli kontrol altında tutsun.
Nasıl olurdu?
Bunlar bizim 20 yılı aşkın süredir verdiğimiz gerçek hizmetlerdir ve her satırı yaşanmış sayısız deneyimle yazılmıştır.